Ana içeriğe atla

Türk ev yemekleri nelerdir? Evde yapılabilecek Türk Yemekleri

Türk Ev Yemekleri: Anne Eli Değmiş Lezzetlerin Sıcak Öyküsü

Sofraların en samimi hali, midenin en mutlu olduğu anlar... İşte Türk ev yemekleri tam da bu anların başrol oyuncusudur. Restoranların şaşalı menülerinden uzak, tencerenin kaynadığı, mis gibi kokuların evi sardığı o büyülü dünya. Bir tabak dolusu ev yemeği sadece karın doyurmaz; aynı zamanda anıları, sevgiyi ve nesilden nesile aktarılan kültürü taşır. Sanki her lokmada anneannenizin şefkatli elini, dedenizin neşeli kahkahalarını tadar gibi olursunuz. Gelin, bu sıcak yuvanın kapısını aralayalım ve içindeki lezzet hazinelerini keşfedelim.

Türk Ev Yemekleri

Türk mutfağının kalbi evdedir dersek abartmış olmayız. En basit malzemelerle bile öyle baş döndürücü lezzetler yaratılır ki, insanın aklı şaşar kalır. İşte o evlerin en sevilen, en çok pişen ve her daim "şifa deposu" gözüyle bakılan yemeklerinden birkaçı...

1. Mercimek Çorbası: Soğuk Günlerin Sıcak Kucaklayışı

Günler kısa, hava soğukken, eve girer girmez burnunuza dolan o ilk koku... Evet, Mercimek Çorbası! Sadece bir çorba değil, adeta ruhu ısıtan, bedene güç veren bir iksirdir o. Kırmızı mercimeğin topraksı lezzeti, nane ve kırmızı biberle kavrulmuş tereyağının cezbedici aromasıyla buluşur. Basitliğin lezzete dönüştüğü bu çorba, başlangıçların en mütevazı ama en güçlüsüdür.

Malzemeler:

 * Kırmızı mercimek
 * Soğan
 * Havuç (isteğe bağlı, lezzetine lezzet katar)
 * Domates salçası veya rendelenmiş domates
 * Sıvı yağ veya tereyağı
 * Nane
 * Kırmızı toz biber veya pul biber
 * Tuz, karabiber
 * Su veya et/tavuk suyu

Yapılışı:

Hikaye tencerenin dibinde soğanın pembeleşmesiyle başlar. Minik doğranmış soğanlar yağda nazikçe kavrulurken, havuç da eklenir ve renk cümbüşü başlar. Ardından salça kokusu yükselir, yıkanmış kırmızı mercimekler de karışıma katılır. Üzerini geçecek kadar sıcak su veya et suyu eklendikten sonra mercimekler yumuşayana dek sabırla pişirilir. Pişen çorba pürüzsüz olana dek blenderdan geçirilir. Ayrı bir tavada kızdırılan tereyağında nane ve kırmızı biber yakılır (aman dikkat, yakmadan!). Bu mis kokulu sos, çorbanın üzerine gezdirilir. İşte size şifa ve lezzet dolu bir kucaklama! Yanında taze sıkılmış limon suyu ile... Offf!

2. Kuru Fasulye: Sofraların Sarsılmaz Kralı

Türk ev yemekleri tahtının tartışmasız kralı: Kuru Fasulye! Özellikle Cumartesi öğle yemeklerinin vazgeçilmezi, pilavın en sadık dostu, turşunun neşeli yoldaşıdır. Kuru fasulye pişirmek sabır işidir, sevgi işidir. Her evde farklı bir dokunuşla pişse de, o derin, doyurucu lezzeti asla değişmez. Etli mi etsiz mi, sulu mu kıvamlı mı? Bu tartışmalar fasulyenin lezzetine duyulan aşkın göstergesidir.

Malzemeler:

 * Kuru fasulye (akşamdan veya düdüklüde haşlanmış)
 * Kuşbaşı et (dana veya kuzu, isteğe bağlı)
 * Soğan
 * Domates salçası
 * Biber salçası (isteğe bağlı)
 * Sıvı yağ veya tereyağı
 * Domates rendesi (mevsimiyse)
 * Tuz, kırmızı toz biber, pul biber, karabiber
 * Sıcak su

Yapılışı:

Öykü bir gece önceden suya bırakılan kuru fasulyelerin sessizce şişmesiyle başlar. Ertesi gün haşlanan fasulyeler kenara alınır. Geniş bir tencerede sıvı yağ veya tereyağında minik küpler halinde doğranmış soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. Eğer etli yapılacaksa, etler de eklenip suyunu salıp çekene kadar kavrulur. Ardından domates ve biber salçaları eklenip kokusu çıkana kadar kavrulur. Yazdan kalma domates rendesi varsa o da bu karışıma katılır. Haşlanmış fasulyeler tencereye eklenir, baharatlar serpilir. Üzerini bir-iki parmak geçecek kadar sıcak su eklenip kısık ateşte, fasulyeler lokum gibi olana kadar, sabırla pişirilir. Piştikçe koyulaşan suyu, dağılmayan taneleri... Yanında tane tane dökülen tereyağlı pilav ve çıtır turşu ile servis edildiğinde, işte o an hayat durur, lezzet konuşur.

3. Zeytinyağlı Taze Fasulye: Yaz Esintisi Sofrada

Türk mutfağının zeytinyağlıları ayrı bir fasıldır. Hafif, ferahlatıcı ve çoğu zaman soğuk servis edilerek yaz sıcaklarında serinlik sunarlar. Zeytinyağlı Taze Fasulye de bu kategorinin en sevilenlerindendir. Yeşil fasulyenin o taze lezzeti, domatesin hafif ekşiliği ve zeytinyağının kadifemsi dokusuyla birleşir. Pişerken etrafa yayılan o tatlımsı koku bile insana huzur verir.

Malzemeler:

 * Taze yeşil fasulye
 * Soğan
 * Domates (rendelenmiş veya küp küp doğranmış)
 * Sarımsak (isteğe bağlı, lezzetini artırır)
 * Zeytinyağı (bolca!)
 * Bir tutam şeker (lezzet dengeleyici)
 * Tuz, karabiber
 * Sıcak su (çok az veya hiç kullanılmaz, kendi suyuyla pişer)

Yapılışı:

Fasulyelerin ayıklanıp kırılmasıyla başlayan bir hikaye bu. Geniş bir tencereye zeytinyağı alınır. Soğanlar kavrulduktan sonra sarımsak da eklenir. Fasulyeler tencereye yerleştirilir. Üzerine domatesler, tuz, karabiber ve lezzet sırrı olan bir tutam şeker serpilir. Kendi suyuyla pişmesi için kapağı kapatılır ve çok kısık ateşte, fasulyeler yumuşayana ama formunu yitirmeyene kadar pişirilir. Pişirme sırasında neredeyse hiç su eklenmez, zeytinyağı ve sebzelerin suyu yemeğe hayat verir. Oda sıcaklığında veya soğuk servis edildiğinde, yaz günlerinin en ferahlatıcı yoldaşıdır. Yanına bir dilim ekmek banmak serbest!

4. Pilav: Yemeğin Kalbi, Sofranın Neşesi

Ana yemeklerin yanında sessizce ama gururla duran, aslında tüm tabağın yıldızı olan o lezzet: Pilav! Sade pirinç pilavı dahi Türk sofrasında bir sanattır. Tane tane dökülen, tereyağının mis gibi koktuğu, bazen tel şehriye bazen arpa şehriye ile taçlandırılan pilav, kuru fasulyenin, et yemeklerinin, sebze sularının en iyi eşlikçisidir. Pilavsız bir ev yemeği sofrası düşünülemez bile!

Malzemeler:

 * Pirinç (Baldo veya Osmancık tipi)
 * Tereyağı ve/veya sıvı yağ
 * Tel veya arpa şehriye (isteğe bağlı)
 * Sıcak su veya et/tavuk suyu
 * Tuz
 * Birkaç damla limon suyu (tanelerin yapışmaması için sır gibi)

Yapılışı:

Pilavın sırrı pirinci iyice yıkamak ve nişastasından arındırmaktır, bu bir kuraldır. Tencerede tereyağı eritilir (kokusu bile iştah açar!). Eğer kullanılacaksa şehriyeler eklenip rengi dönene kadar kavrulur. Yıkanıp süzülmüş pirinçler de tencereye eklenir ve şeffaflaşana kadar, tane tane ayrılana kadar kavrulur. İşte bu kavurma aşaması çok önemlidir. Sıcak su veya et suyu, tuz ve o gizli dokunuş: birkaç damla limon suyu eklenir. Kapağı kapatılır, kısık ateşte suyu çekene kadar sabırla pişirilir. Piştikten sonra hemen kapağı açılmaz! Üzerine kağıt havlu serilip kapağı tekrar kapatılır ve demlenmeye bırakılır. İşte o demlenme süresi, pilavın tane tane dökülmesinin garantisidir.

 Türk ev yemekleri demek, her evin kendine özgü bir dokunuşu, nesilden nesile geçen küçük sırları demektir. Bu tarifler de o lezzet yolculuğunun birer durağı sayılır.
İşte o sofranın baş tacı lezzetlerinden bazıları ve onların hikayeleriyle yoğrulmuş tariflerin devamı. 

5. Yaprak Sarma: Sabrın Lezzete Dönüştüğü Küçük Mucizeler

Yaprak Sarma... O incecik sarılmış pirinç ve ot karışımının, limonun ekşiliğiyle dans ettiği, zeytinyağının kadifemsi dokunuşuyla taçlandığı lezzet. Saatler süren emek ve sabır ister, ama ilk lokmada anlarsınız, her anına değer. Bu sofrada da zeytinyağlı haliyle misafir oluyor.

Malzemeler:

 * Salamura veya taze asma yaprağı
 * 2 su bardağı pirinç
 * 2 adet büyük soğan
 * Yarım demet maydanoz
 * Yarım demet dereotu (isteğe bağlı)
 * Yarım demet taze nane (isteğe bağlı)
 * 1-2 yemek kaşığı domates salçası
 * Yarım su bardağı zeytinyağı (içine konulacak) + üzerine gezdirilecek zeytinyağı
 * Tuz, karabiber, nane, pul biber, kimyon (damak tadınıza göre ayarlayın)
 * Yarım limon (dilimlenmiş)
 * Sıcak su

Yapılışı:

Önce pirinçler yıkanır ve süzülür. Soğanlar yemeklik doğranıp zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavrulur. Salça eklenip kokusu çıkana kadar kavrulmaya devam edilir. Ocağın altı kapatılır, pirinç, ince kıyılmış yeşillikler (maydanoz, dereotu, nane), baharatlar ve tuz eklenip güzelce karıştırılır. İç harcımız hazır!

Salamura yapraklar tuzundan arınması için sıcak suda bekletilir, taze yapraklar ise haşlanır. Yaprağın damarlı kısmı üste gelecek şekilde serilir, geniş kısmına bir miktar iç harç konulur. Kenarları içe katlanıp sıkıca sarılır. İşte bu kısım biraz pratik ister, ama endişelenmeyin, her sarma denemenizde daha iyi olacaksınız!

Tencerenin dibine yırtık yapraklar veya birkaç asma dalı döşenir (dibinin tutmaması ve lezzet vermesi için). Sardığınız sarmalar dizilir, aralara limon dilimleri serpiştirilir. Üzerine zeytinyağı gezdirilir. Sarmaların hizasına kadar sıcak su eklenir. Üzerine bir tabak kapatılıp sarmanın dağılması engellenir. Kapağı kapalı bir şekilde kısık ateşte, pirinçler yumuşayana ve yapraklar pişene kadar yaklaşık 40-50 dakika pişirilir. Piştikten sonra en az yarım saat dinlendirilir ve soğuk servis edilir.

6. Anne Köftesi: Çocukluğun En Güzel Kokusu

Her evin bir "anne köftesi" tarifi vardır ve hepsi birbirinden güzeldir. O sofradaki köfteler de tam o anne eli değmiş gibi duruyor! Dışı hafif kızarmış, içi sulu sulu, yanında patates kızartması veya püreyle harika giden o lezzet.

Malzemeler:

 * 500 gr orta yağlı dana veya kuzu kıyması
 * 1 adet orta boy soğan (rendelenmiş veya robotta çekilmiş, suyu sıkılmış)
 * 1-2 dilim bayat ekmek içi veya 3-4 yemek kaşığı galeta unu
 * 1 adet yumurta
 * Yarım demet ince kıyılmış maydanoz
 * Tuz, karabiber, kimyon, pul biber (köftenin olmazsa olmazı kimyon ve karabiberdir)
 * Bir tutam kekik (isteğe bağlı)

Yapılışı:

Geniş bir karıştırma kabına kıyma alınır. Rendelenmiş (veya robotta çekilmiş) soğanın suyu mutlaka sıkılır, çünkü su köftenin dağılmasına neden olabilir. Suyu sıkılmış soğan kıymaya eklenir. Bayat ekmek içi ufalanarak veya galeta unu, yumurta, ince kıyılmış maydanoz, tuz ve baharatlar da eklenir.
Şimdi en önemli kısım: Yoğurma! Tüm malzemeler birbirine geçene ve harç macun kıvamına gelene kadar en az 10-15 dakika yoğrulur. Yoğurmak, köftenin lezzetinin ve kıvamının sırrıdır. Yoğrulan harç, üzerini streç filmle kapatarak en az yarım saat buzdolabında dinlendirilir (vaktiniz varsa birkaç saat veya bir gece dinlendirmek lezzetini kat kat artırır).

Dinlenen harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar alınıp yassı veya oval şekiller verilir. İsterseniz az yağda tavada, isterseniz fırında, isterseniz de ızgarada pişirebilirsiniz. Pişerken etrafa yayılan o mis gibi koku, tüm evi sarar!

7. Mantı: Küçük Bohçalarda Saklı Büyük Lezzet
Soframızın belki de en zahmetlisi ama bir o kadar da lezzetlisi: Mantı! Özellikle Kayseri mantısı gibi minik minik yapılanı makbuldür. Yoğurdun, tereyağlı biberli sosun ve kuru nane/sumakın buluştuğu bu hamur işi, başlı başına bir şölendir.

Malzemeler:

 * Hamuru İçin:
   * 3 su bardağı un
   * 1 adet yumurta
   * 1 çay kaşığı tuz
   * Aldığı kadar su (çok sert bir hamur olacak)
 * İç Harcı İçin:
   * 250 gr orta yağlı kıyma
   * 1 adet orta boy soğan (rendelenmiş ve suyu sıkılmış)
   * Tuz, karabiber, pul biber
 * Haşlamak İçin:
   * Sıcak su
   * Tuz
 * Sosu İçin:
   * Sarımsaklı yoğurt (isteğe bağlı sarımsak oranıyla)
   * 2 yemek kaşığı tereyağı
   * 1 tatlı kaşığı pul biber veya kırmızı toz biber
   * 1 tatlı kaşığı kuru nane
   * Sumak (servis ederken üzerine serpilir)

Yapılışı:

Önce hamuru yoğrulur. Un elenip ortası havuz yapılır, yumurta, tuz ve azar azar su eklenerek çok sert bir hamur elde edilene kadar yoğrulur. Hamur ne kadar sert olursa mantı o kadar diri kalır. Hamur üzeri örtülerek 30 dakika dinlendirilir.

İç harç için, kıyma, suyu sıkılmış rendelenmiş soğan, tuz, karabiber ve pul biber bir kapta iyice yoğrulur.

Dinlenen hamur bezeler ayrılarak çok ince açılır. Açılan yufka yaklaşık 1.5 - 2 cm'lik karelere kesilir. Her karenin ortasına minik bir parça iç harç konulur. Karelerin dört köşesi birleştirilerek bohça şeklinde kapatılır. İşte bu kısım biraz el oyalayıcıdır, ama her yapılan bohça lezzete bir adım daha yaklaştırır sizi!
Geniş bir tencerede bol su tuz eklenerek kaynatılır. Kaynayan suya mantılar atılır ve mantılar suyun yüzeyine çıkıp yumuşayana kadar yaklaşık 8-10 dakika haşlanır.

Mantılar servis tabağına alınır. Üzerine çırpılmış sarımsaklı yoğurt gezdirilir. Ayrı bir tavada tereyağı eritilir, pul biber ve nane eklenip kokusu çıkana kadar yakmadan kavrulur. Bu sos mantının üzerine gezdirilir. Son olarak üzerine bolca sumak serpilir. Kaşıklarken çıkan ses bile ayrı bir mutluluktur!

Bu sofrada yer alan yoğurt, zeytin ve yeşillikler ise bu ana yemeklere eşlik eden, lezzeti tamamlayan vazgeçilmez unsurlardır.
Umarım bu tarifler o güzel sofranın lezzetini mutfağınıza taşır ve size de sevdiklerinizle paylaşacağınız keyifli anlar yaşatır.

Diğer Gönül Dostları...

Türk ev mutfağı elbette bu birkaç örnekle sınırlı değil. Karnıyarık'ın patlıcanlı lezzeti, köftenin her eve sinen kokusu, Türlü'nün sebze cümbüşü, zeytinyağlı yaprak sarma veya lahana sarmanın saatler süren emeği ve lezzeti... Hepsi bu sıcak evin birer parçası. Her biri ayrı bir hikaye, ayrı bir tat, ayrı bir anı demek.

Son Söz...

Türk ev yemekleri sadece karın doyuran öğünler değildir. Onlar, sevginin tencerede kaynadığı, emeğin tabaklara dolduğu, ailenin bir araya geldiği kutsal bir ritüelin parçasıdır. Her bir yemek, piştiği evin kokusunu, onu yapanın sevgisini taşır. Bu lezzetler, bizi bize anlatan, köklerimize bağlayan sıcak öykülerdir. Deneyin, pişirin, paylaşın... Çünkü Türk ev yemekleri en çok sevgiyle piştiğinde ve sevdiklerinizle paylaşıldığında güzeldir.


Yorumlar

Popüler Tarifler

Herkesin dilinde düdüklü tencerede dolma nasıl pişirilir

Pratik ve oldukça kolay karışık dolma tariflerinin 3'ü bir arada tarifi ile size misafiriz biber dolması, patlıcan dolması ve karışık sarma dolma tarifi yemeğimizi yedikten sonra her akşam yemeğinde isteyeceğiniz bir menü hazırladık.  foodyemek.com ailesi olarak sağlıklı, seveceğiniz ve besleyici yemek tariflerini paylaşmaya devam ediyoruz. Yaprak sarması dolma tariflerine Beyler bayılır bizde herkesin seveceği karışık dolma tarifini ele aldık, karışık dolma tarifimiz olduk besinleyici bir yemek tarifidir ülkemizde yaprak sarma dolması denildi mi akan sular durulur, ama biz daha da lezzetli olması için biber dolmasını, patlıcan dolmasını ve yaprak sarma dolmasını birleştirip araya kuyruk yağı da ekleyip  lezzetine diyecek söz bulamıyorum diyeceğiniz yemek tarifi, eğer hala karışık dolma tarifini denememişseniz  mutlaka önemle denemenizi öneriyoruz. Videolu tarif  Düdüklüde karışık dolma kaç dakikada pişer? 15 ve 20 dakika arasında pişirilir. 4 kişilik kar...

Sihirli tavuk tarifleri

Foodyemek.com da Ramazan ayına özel tavuk yemeklerini listeledik bir birinden farklı lezzetler barındıran Tarifler foodyemek com tavuk haşlama tariflerini YouTube kanalımızdan  dan derledik, sizi 🐔  ile  başbaşa bırakıyoruz. Tavuk sote Foodyemek.com da pişirilir foodyemek.com yemek tarifleri ile tavuk yemekleri pişerseniz lezzeti ile sizi lezzetler diyarına götürür. Kim veya kimler bu tarifi bulduysa ellerine sağlık tavuk haşlamanın böylesi yok. Bir de tavukları düdüklü tencerede pişirin farkı ve lezzeti göreceksiniz. Bizim tavukları kim pişirdi ise bu tavukları da pişirsin . Tavuk aynı tavuk ama lezzeti farklı lezzet pişirmesi lezzetlendirilmesi tabii ki çok farklı olmaktadır tavuk aynı tavuk olmasına rağmen pişirme aşamasında kendisine lezzet verir Bir de sizin gibi biri pişiriyorsa o tavuk lezzeti ne lezzet katar ve elinize sağlık afiyet olsun. Foodyemem.com web sitemizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. YouTube ailemize katılın foodyemem com 

Akşam ne pişirsem veya akşam yemeği ne yapsam

akşam ne pişirsem fırında yemek acaba düşünüyorsanız çok kolay pratik nefis bir yemek tarifimiz var akşam yemeği menüsü için karika bir yemek tarifidir akşam yemeğine ne yapsam düşüncelerinden kurtulun foodyemek.com her daim yanınızda. Et ve patatesin, biberin domatesin ve salçanın pul biberin tuzun bir araya gelmesiyle fırında akşam yemeğiniz hazırdır.  4 kişilik  Pişme süresi 30 dakika Akşam yemeği tarifi malzemeleri 500 gram dana kuşbaşı et  400 patates 300 Gram domates 200 gram biber 1 yemek kaşığı salça 1 Tatlı kaşığı tuz 1,5 tatlı kaşığı pul biber 1 fincan sıvı yağ  Yemek nasıl yapılır pişirilir Fırında yemek pişirmek kadar kolay bir yemek tarifi olmasa da Yemek yapmak da bir sanattır değil yemek tarifimize yolculuğumuza başlıyoruz. Etimizi kasaptan kuşbaşı doğranmış alıyoruz ve evin yolunu tutuyoruz eve gelince. Öncelikle 400 gram patatesimizi soyup küp küp doğrayıp  suyun içine alıp bir kenarda bekletiyoruz. 300 gram domatesimizi patatesin ...

Menemenin öyküsü menemen nasıl yapılır

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Tomatüs, Biberiye ve Soğanettin, tezgâhın üzerindeki kaselerinde uyanmışlardı. Tomatüs: Ah, mis gibi bir gün! Güneşin sıcaklığını hissedebiliyorum. Biberiye: (Zıplayarak) Ben de! Bugün acaba bizi nereye götürecekler Tomatüs Abi? Belki yine o güzel salatanın içine gireriz! Soğanettin: (Gözlerini ovuşturarak) Beni karıştırmayın sabah sabah. Yine mi o keskin bıçaklar gelecek? Tüylerim diken diken oluyor. Tomatüs: Sakin ol Soğanettin. Her yolculuğun sonunda güzel bir amaç vardır. Belki bugün de lezzetli bir yemeğin parçası oluruz.  Duyduğuma göre, yumurtalarla birlikte harika bir şey yapıyorlarmış... Menemen diyorlar. Tam o sırada, mutfağın kapısı açıldı ve neşeli bir ses duyuldu: "Bugün kahvaltıda mis gibi menemen yapalım!" Biberiye heyecanla zıpladı: "Menemen mi? İçinde biz de mi olacağız?" Soğanettin homurdanmaya devam etti ama içten içe o da meraklanmıştı. Birazdan onları alıp yıkayacaklar, doğrayacaklar ve sıcak bir tavada zeytinyağ...

Pratik akşam yemekleri

Akşam yemeği olarak neler yapılabilir yazımızı okurken Basit malzemelerle yapılan yemekler ile tanışacaksınız. Sulu yemek olarak ne yapabilirim deseniz en lezzetlisi  Kuru fasulye nasıl yapılır  tarifidir. Fakir yemek menüsü isteseniz kısır tarifi aradığınız tarif olabilir. Kısır nasıl yapılır   Aşırı pratik yemekler tariflerinize aşığım diyeceğiniz tarifimiz var sırada Besin değeri yüksek olan bir tarif ile sizi buluşturuyoruz. Garnitürlü pirinç pilavı nasıl yapılır Sulu yemek olarak ne yapabilirim dediğinizi duyar gibiyiz hiç merak etmeyin foodyemek.com yemek tarifi bitmez. Tavuk haşlama tarifi Kelle paça Aşkın sevgisi Evde yapılacak yemekler arasından sizin için en özelini seçtik. Aşkın tarifi İzmir köfte 15 dakikada yapılan yemekler içinde en kolayını hazırladık. Konserve bezelye yemeği tam size göre annemlere ne yemek yapsam evet ne yemek yapsak. Analı kızlı yemek Saç Tava Karnıyarık tarifi Mevsim salata Pirinç pilavı Nohutlu bamya yemeği Fırında ne yemek...

Aşkın ve Ateşin Dansı: Siverek Tava

Siverek'in bereketli topraklarından kalkan bir rüzgar, mutfağıma doğru esiyordu sanki. Bu rüzgarın fısıltısında, Siverek Tava'nın o eşsiz kokusu vardı. Kalbimde bir heyecanla, bu lezzet destanının kahramanlarını hazırlamaya koyuldum. Siverek tava Malzemeler :  * Yarım kilo, en hasından kuzu eti. Sanki yaylalarda özgürce koşturmuş, güneşin ve otların tadını almıştı her bir parçası. Onları, keskin bir bıçağın nazik dokunuşlarıyla, aşkla ısırılacak lokmalar haline getirdim.  * Üç adet, al yanaklı domates. Siverek güneşiyle olgunlaşmış, suyu içinde saklı, tatlı mı tatlı... Kabuklarını nazikçe soydum, içlerindeki o kırmızı hazineyi küp küp doğradım. Her bir küp, tavanın ateşinde dans etmeye can atıyordu sanki.  * Dört tane, ince belli sivri biber. Hafif bir acılıkla lezzete meydan okuyan, yeşilin en canlı tonlarına sahip biberler... Tohumlarını sevgiyle temizledim, onları da et ve domatesle ahenk içinde olacak şekilde dilimledim.  * Bir baş, beyaz incisi soğan. Keskin kok...

Kıymalı domates çorbası nasıl yapılır

Chef Ceylan Çiftel Yapımı kolay, lezzeti olay! Bu çorbayı hazırlayarak sevdiklerinizle paylaşabilir, sofralarınıza bereket ve lezzet katabilirsiniz. Hem başlangıç olarak hem de hafif bir ana yemek yerine tercih edebileceğiniz bu çorba, favorileriniz arasına girmeye aday. Malzemeler  * 250 gram kıyma et  * 3 yemek kaşığı sıvı yağ  * 4 adet domates  * 2 yemek kaşığı un  * 1 su bardağı süt  * 1 adet kuru soğan  * 3 diş sarımsak  * 2 yemek kaşığı domates salçası  * 1 yemek kaşığı biber salçası  * 1 yemek kaşığı kuru nane  * Tuz (damak zevkinize göre)  * 1 litre su  * İsteğe bağlı: 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber (acı sevenler için)  * Servis için: Limon Yapılışı  * Öncelikle domateslerin kabuklarını soyun. Soyduğunuz domatesleri bir robot veya blender yardımıyla iyice ezin ve bir kenara alın.  * Tencereye sıvı yağı alın ve ısıtın. Isınan yağa kıymayı ekleyip rengi dönene kadar kavurun.  * Kavrulan kıymaya ...

Lahmacunun Kayıp Tarifi: Siverek'in Yüzyıllık Sırrı ve Lezzetli Macerası!

Lahmacunun Kayıp Tarifi: Siverek Çarşısı'nın Bilge Ustası Gurme Gezgin Gökhan, Bilge Soğan Bey, Cesur Biber Binnaz ve İz Süren Domates Dursun, Lahmacunun Kayıp Tarifi'nin ilk ipuçlarını takip ederek Siverek'in tarihi çarşısının kalabalık sokaklarına ulaştılar. Baharat kokuları, taze ekmek fırınlarının sıcaklığı ve yöresel el sanatlarının renkleri arasında kaybolurken, İz Süren Domates Dursun keskin burnuyla eski bir fırının kokusunu yakaladı. Siverek'in Yüzyıllık Fırını ve Bilge Usta Yüzyıllık olduğu belli olan, taş duvarlı bir fırının önünde durdular. İçeriden gelen sıcak hava ve mis gibi lahmacun kokusu onları büyüledi. Gökhan, tereddütle içeriye doğru bir adım attı. Fırının loş ışığında, elleri hamurla yoğrulmuş, yüzünde yılların bilgeliği okunabilen yaşlı bir adam çalışıyordu. Saçları unla karışmış, ama gözleri hala pırıl pırıldı. Gökhan, yanına yaklaşıp saygıyla selam verdi. Siverek'te geleneksel fırında lahmacun yapan yaşlı usta tarifin sırlarını anl...

Urfalilarin yumurtalı çiğ köfte tarifi nasıl yapılır

Yumurtalı çiğ köftenin yolculuğu şanlıurfa'dan başlar urfalilar yumurtalı çiğ köfteyi çok sever sevmekle kalmayıp gelen misafire bile yumurtalı çiğ köfte ikram ederler o kadar ki çok severler sevdikleri için de gelen misafirlere de yumurtalı çiğ köfte ikram ederler. Nereden nereye nereden ne zaman yapıldığı ortaya çıktı bilinmemektir yumurtalı çiğ köftenin tarifi ama büyük olasılıkla urfa'dan çıkmıştır bu tarif Çünkü yolculuğu urfa'dan başlar yumurtalı çiğ köftenin vur bana başlayan yolculuğu Türkiye'ye Türkiye'den de diğer ülkelere de Türkler tarafından bu lezzet götürülmüştür. Yumurtalı çiğ köfte, çiğ köfte bulguru, yumurta, soğan, maydanoz, salça, sıvı yağ, sarımsak, pul biber, su ve  tuz dan yapılmaktadır dünyanın dört bir tarafına namı yayılan yumurtalı çiğ köfte tarifimize dilerseniz hızlıca başlayalım. Yumurtalı çiğ köfte tarifi için ihtiyacınız olan malzemeler listelenmiştir. * 4 çay bardağı çiğ köfte bulguru * 3 yemek kaşığı salça * 1 adet soğan...

Bir lezzet öyküsü: Tavuk Sote

Bir zamanlar, uzak diyarlarda, eski bir konağın loş ışıklı mutfağında, gizemli bir tarif fısıldanırmış. Bu tarif, sıradan bir yemeğin ötesinde, her bir malzemesiyle ayrı bir karakteri canlandıran, her pişirme adım ii ıyla yeni bir sayfa açılan bir roman gibiydi adeta. Tavuk sote Kahramanımız, taptaze tavuk parçaları... Onlar, romanın ilk sayfalarındaki merak uyandıran karakterler gibi, henüz maceranın başındalar. Yanlarına, bilge bir ihtiyar gibi, kat kat sırları olan soğan eşlik ediyor. Keskin zekası ve nüktedanlığıyla tanınan sarımsak da bu gizemli öyküde önemli bir rol üstleniyor. Renkleriyle adeta birer edebi betimleme sunan biberler geliyor sonra... Yeşil, umudu ve tazeliği; kırmızı, tutkuyu ve heyecanı temsil ediyor. Domates ise, olgunluğu ve tatlılığıyla, romanın duygusal derinliğini artırıyor. Ve olay örgüsü başlıyor... Zeytinyağı, tıpkı romanın akıcı dili gibi, tavanın yüzeyinde usulca yayılıyor. İlk cümle kuruluyor: Tavuklar, sıcaklıkla tanışıyor ve hafif bir fısıltıyla pişme...