 |
| Yumuşak kavurma yapmanın püf noktaları nelerdir? |
Şimdi canım, Kurban Bayramı sofralarının baş tacı o nefis kuzu kavurması var ya... Bazen öyle bir inat eder ki, sanki "beni kolay lokma sanma" der gibi direnir. Ama merak etme, öyle bir sır vereceğim ki, o et ağzında dağılacak, yedikçe içini bir neşe kaplayacak!
Bak şimdi, eskiden beri ustalar bu işi bilirler. Ocağın altını harlı alevlerle yakmayacaksın. Tıpkı sabırlı bir ninenin torununu usul usul sever gibi, kısık ateşte pişireceksin o güzelim etleri.
Sonra, o ete öyle minicik bir dokunuş yapacaksın ki, lezzeti bambaşka olacak. Bir tutam kekik ve bir fiske pul biber. O yemeğe öyle bir aroma katacak ki, sanki baharın taptaze kokusu sinmiş gibi olacak.
Bir de aceleci davranmayacaksın ha! O et, kendi suyunda yavaş yavaş demlenecek. Tıpkı bir dostluğun zamanla daha da güçlenmesi gibi... O sertlik yavaş yavaş kaybolacak, yerine öyle bir yumuşaklık gelecek ki, sanki ipek yiyormuşsun gibi hissedeceksin.
Anlayacağın, kuzu kavurması yapmak biraz da özen işi. Sevgiyle, sabırla ve o mis kokulu baharatların dokunuşuyla yaparsan, o et seni de, yiyenleri de öyle bir mutlu edecek ki, bayram sofrası bir şenlik havasına bürünecek!
Unutma, telaşlı pişirme yemeğin tadını kaçırır, kısık ateşte pişen ise damağa ziyafet sunar! Şimdi git o güzelim etleri sevgiyle pişir, sofranı neşeyle doldur emi? Afiyet bal şeker olsun!
Yorumlar